İş görüşmelerinin en klasik ama en zor sorularından biridir:
“Bana biraz kendinizden bahseder misiniz?”
Bu soru genellikle mülakatın başında sorulur ve çoğu aday için stres yaratır. Çünkü bu soruya verilen yanıt, görüşmenin geri kalanının havasını belirler. Adaylar ya önceden ezberledikleri kalıpları tekrarlayarak robotik bir izlenim bırakır ya da nereden başlayacaklarını bilemeden dağınık konuşur.
Peki bu soruya daha doğal, etkili ve özgün bir şekilde nasıl yanıt verilir? Ezber yapmadan, kendiniz gibi görünerek güçlü bir ilk izlenim bırakmak mümkün mü? Elbette mümkün.
Bu yazıda, “kendinizi anlatın” sorusuna içten, yapıcı ve stratejik bir şekilde yaklaşmanın yollarını adım adım inceleyeceğiz.
Her ne kadar basit bir sohbet açıcı gibi dursa da, bu sorunun arkasında bazı temel amaçlar vardır:
İletişim becerinizi gözlemlemek: Kendinizi ne kadar net ve sade anlatabiliyorsunuz?
Özgüven seviyenizi ölçmek: Kendiniz hakkında konuşurken rahat mısınız?
Kariyer yönünüzü anlamak: Hedefleriniz, geçmişinizle uyumlu mu?
Pozisyona uygunluğunuzu değerlendirmek: Deneyim ve ilgi alanlarınız bu rol için uygun mu?
Yani bu soru bir test değil; bir kendini tanıtma ve uyum gösterme fırsatı.
Bu soruya ezberlenmiş bir cevap yerine bir harita ile hazırlanmak daha etkili olur. Aşağıdaki üç bölümlü yapı bu konuda çok işinize yarayabilir:
A. Geçmiş – Nereden Geldim?
Kariyerinize veya eğitiminize nasıl başladınız? Hangi alanlara ilgi duydunuz? Önemli dönüm noktalarınız nelerdi?
B. Şu An – Nerede Duruyorum?
Şu anda ne iş yapıyorsunuz, hangi becerileri kazandınız, sizi ne motive ediyor?
C. Gelecek – Nereye Gidiyorum?
Bu pozisyona neden başvurdunuz? Hedefleriniz neler? Bu rol neden size uygun?
Ezberden uzak, etkili ve akıcı bir yanıt vermek için aşağıdaki adımları uygulayabilirsiniz:
Sadece “şurada çalıştım, şu eğitimi aldım” gibi bilgiler vermek yerine, kısa bir hikâye anlatır gibi konuşun. Örneğin:
“Üniversitede işletme okurken proje yönetimi dersinde öğrendiklerim beni bu alana çekti. Bu ilgim ilk stajımla birlikte daha da netleşti…”
Konuşmanızı 1.5–2 dakikayı geçmeyecek şekilde tutun. Detaylara boğulmadan ama özgünlüğünüzü gösterecek şekilde anlatın.
Kendinizi anlatırken, o anki başvurduğunuz pozisyonla olan bağınızı mutlaka kurun. Bu sizi hedef odaklı gösterir.
“Bugüne kadar edindiğim analiz becerilerimi artık daha stratejik alanlarda kullanmak istiyorum. Bu pozisyonun da bu geçiş için uygun olduğunu düşünüyorum.”
Yapay bir dil ya da fazla süslenmiş ifadeler yerine gündelik ama profesyonel bir dil kullanın. Görüşmeci, karşısında “insan” görmek ister.
“Merhaba, ben Elif. Üniversitede sosyoloji okudum ama kariyerim pazarlama alanında şekillendi. İlk olarak bir startup’ta sosyal medya yöneticisi olarak çalıştım. Orada edindiğim pratik deneyim, kullanıcı davranışlarını analiz etme ve yaratıcı içerik üretme konularında bana çok şey kattı. Son iki yıldır daha çok marka stratejisiyle ilgileniyorum. Artık daha büyük bir ekipte, daha yapısal bir sistemde bu deneyimlerimi geliştirmek istiyorum. Bu pozisyonun, hem geçmiş tecrübelerim hem de hedeflerim açısından benim için çok doğru bir fırsat olduğunu düşünüyorum.”
Bu örnek doğal, akıcı ve pozisyonla bağlantılı bir yanıt içeriyor. Kendi geçmişinize göre benzer bir yapı kurabilirsiniz.
Özgeçmişi aynen okumak: Zaten ellerinde olan bilgiyi tekrar etmek sizi sıradan gösterir.
Kişisel detaylara fazla girme: Hobiler, aile yapısı gibi konulara girmeyin, odak iş hayatınızda olsun.
Çok genel konuşmak: “Takım çalışmasına önem veririm” gibi klişeler yerine örnek vererek konuşun.
Sadece geçmişte kalmak: Kariyer hedefinizi ve bu rolün size ne katacağını mutlaka belirtin.
“Bana kendinizden bahseder misiniz?” sorusu, aslında sizi tanımaya çalışan bir kapıdır. Bu kapıyı açmanın yolu ise kendinizi ezberlemeden, dürüst ve yapılandırılmış bir şekilde anlatabilmektir.
Unutmayın, görüşmeci sizden kusursuz bir geçmiş değil, net bir yön, özgüvenli bir duruş ve samimi bir anlatım bekler. Kendinizi ifade etmek, tıpkı diğer tüm beceriler gibi pratikle gelişir.
Bir sonraki mülakatınızda, bu klasik soruya artık farklı gözle bakacağınızı umuyoruz.